Büyük dedesi
Çanakkale savaşına katılmıştı. Çanakkale' de kahramanca kanının son damlasına
kadar savaşarak ölmüştü. İlçe şube komutanı, şehitlik tutanağını okurken
gözyaşlarını tutamamıştı. Hatınali ocağının geçmişinde böyle bir kahramanlık
anısı saklıydı. Ama Kör Mehmet diye anılan Mehmet Sönmez bunu biliyor muydu?
Sönmez
soyadını tapşırma olarak kullanan Mehmet Sönmez 1922 Yılında Soğukpınar'da
doğdu. Babası Abidin Sözmez'dir. Çocuklukta bir düğünde dinamit patlatayım derken
iki gözünün birinden olma enayiliğini yaptı. Bundan sonrak, adı Kör Mehmet kaldı.
Yaşam yolunun torucu koşusunu değişik denemelerle sürüdürmeye çalşıtı.
Kimileyin Tarsus’ta mevsimlk işçi, kimileyin sokak satıcı olarak yaşamını
kazanmaya çalıştı. İstanbun^da tezgahtar olarak gözüktü. Benim mekanım
dağlardır dercesine yeniden Mamaşa döndüğünde kendisi köy muhtarlığı görevinde
buldu.
12 Eylül öncesinde Mamaş'ta muhtardı. O
dönemde Alevi köylerinin yaklaşık tümü sol eğilimliydi. Nitekim köyden liseyi
bitiren Hüseyin Taş İstanbul'da devrimci eylemlere katılmış, polisle giriştiği
bir çatışmada öldürülmüştü.
Askeri
darbenin ardından Muhtar Kör Mehmet de gözaltına alındı. Günlerce gözaltında
kaldı. O günlerle ilgili deyiş yazdı mı bilmiyoruz. Genelde Mehmet Sönmez'in
demelerine günlük olaylar yansıyor. Günlük yaşamı konu edinen deyişler yazdı,
yazıyor. Yazdıklarında yöre yansıyor, yaşam görüntüleniyor. Ama o yazdıklarının
ayrımında değildi, halk bilgeli ile kendini gizleyerek kendinden söz ediyordu.
“Bizimki geveleme, biz şair değiliz “ diye kendini anlatarak yazdıklarını
okudu. Günbegün olayları deyişlere döküyordu. Bir yandan yazıyor, bir yandan
unutuyor, aşantısını gördüklerini söze döküyordu.
1968
yılınının o tatlı bızkır sıcağında birden köyde kabına sığmayan bir Türkoloji
öğrensisi belirdi.. Ve ondan da şiirlerini istedi.O şiir ya da kendi söyleyişi
ile demelerden bir iki örnek yakalayabildi. Tüm kalanlar da bunlar
oldu.Şimdilerde ne Kör Mehmet var, ne de Mamaş. Kubbede kalan hoş sea imil
yalnız. O da yok şimdi. Elveda Mamaş, elveda ozanlık geleneği.
1
Dinleyin arkadaşlar hayat
mecmuası
Felek bizi bir cefaya duş
etti
Selman ile Cerci düğün
kahyası
Felek bizi bir belaya duş
etti.
Saat beş idi çıktık
köyümüzden
Çektiğimiz meymenetsiz
yüzünden
Tekkeli Övez'in kendi
sözünden
Felek bizi bir belaya duş
etti.
Kangal'a vardık da şad ve
şadıman
Gidelim arkadaşlar geçiyor
zaman
Handa bir güzel gördüm,
aman elaman
Felek bizi bir belaya duş
etti.
Salıcığın dağında şakır
kargalar
Seher yeli ılgıt ılgıt
ırgalar
Yayan mı kaldınız anam
yengeler
Felek bizi bir cefaya duş
etti.
Seher yeli uğrarsan bizim
ellere
Böyle haber ver sen nazlı
yare
Müjde geldik, işte bura
Akdere
Felek bizi bir belaya duş
etti.
Sönmez'im bayraktar oldum
duşuma,
Bu da mı gelecekti garip
başıma?
Muhtar Eraslan'ın ihmal
işine
Felek bizi bir cefaya duş
etti.
2
Coş eder ırmaklar sular
çağlıyor,
Seler de diyor ki, gitsek
Mamaş'a
Bir güzelin aşkı sinem
dağlıyor,
Eller de diyor ki, gitsek
Mamaş'a
Çalar çalgıcılar kırnata,
sazlar
Sanki ötüşüyor turnalar
kazlar,
Söylüyor âşıklar, bülbül
avazlar
Güller de diyor ki gitsek
Mamaş'a
Katarlanmış gelinleri
kızları
Dertli değer kırnatalı
sazları
Şirin olur muhabbetli
sözleri
Diller de diyor ki gitsek
Mamaş'a
Kurulur masalar neşeler
başlar
Kesilir kurbanlar,
koyunlar, koçlar
Hep bütün efendi,
büyükler, gençler
Yollar da diyor ki gitsek
Mamaş'a
Sönmez'im bu kadar dalma
derine,
Neşe verir hep kızları
geline
Bir mektup yazayım seher
yeline
Seversen mevlayı uğra
Mamaş'a
3
Gençler de düşmüşler
kızlar peşine
Bu yıl da gençlerde böyle
bir hâl var.
Eli varıp gidemiyor işine
Bu yıl da gençlerde böyle
bir hâl var.
Şükrü Kılıç geçmişine
kavuşa
Ofa düdüğünü çala savuşa
Bir mektup yazayım dosta
barışa
Bu yıl da gençlerde böyle
bir hâl var.
Süleyman Fırtına köyün
azası
Gayri geçti danalığın
sırası
İyi olmuyor yüreğimin
yarası
Bu yıl da gençlerde böyle
bir hâl var.
Bayram Çamlık uzunların
kısası,
Tavla oynamaya yoktur
masası
Kalbimden çıkmıyor yarin
tasası
Bu yıl da gençlerde böyle
bir hâl var.
Alibaz'ın inatçılık
soyundan
Hiç hoşlanmam Cumali'nin
huyundan
Bir güzelin kaşlarının
yayından
Bu yıl da gençlerde böyle
bir hâl var.
Hasan Sözsahibi gençler
hocası
Metin Güzel yobazların
âlası
Sırrı Dönmez eşeklerin
babası
Bu yıl da gençlerde böyle
bir hâl var.
Açılmış lâleler güller
bitiyor
Yari güzel olan yanıp
tütüyor
Sönmez'im derdim bana
yetiyor
Bu yıl da gençlerde böyle
bir hâl var.
4
Gam, kasavet kalkmaz oldu
başımdan
Şad olup da gülemiyim
birader
Gece gündüz yalvarırım
mevlaya
Dileklerim kabul olmaz
birader
Karşımızda karlı dağlar ak
olur
Çevre yanı mor sümbüllü
bağ olur
İyi günde yaran ahbap çok
olur
Dar günümde dost bulunmaz
birader.
Şu gezdiğim Erzurum mu,
Van mıdır?
Başımdaki kasavet mi, gam
mıdır?
Kime iyilik etsem sonu kem
midir?
Hiç kimseden selam gelmez
birader.
Ne kadar belalı benim bu
başım
Akıttım gözümden kan ile
yaşım
Gurbete gidersem yamandır
işim
Bu talihim hiç tutmuyor
birader.
Bu kadar üzülme mazlum
Sönmez'im
Çıkmaz içerimden bir ince
sızım
Zemheriye döndü baharım,
yazım
Felek güldürmüyor beni
birader.Felek bizi bir cefaya duş
etti.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder